23 Ekim 2014 Perşembe

Gençliğimi Geri Verseler



Bir zamanlar dilimdeydi bu şarkı. Pek tanınmaz söyleyeni. Amatördü. 
Ne diyordu şarkıda:
"Gençliğimi geri verseler bu kez en çok kendimi severim.
Dilerim o yarede kime sevgiliyse sevgilisi, kimi öldürse öldürsün.
Umrumda değil kaşı gözü, gül yüzü
Aaa yıllarım gitti"

Şimdi 50 yaşındayım. Pişmanım hem de çok. Biliyorum henüz hiçbir şey için geç değil, ama yarın ölmeyeceğim ne malum. Gençliği mi istiyorum. Ama şarkıdaki gibi kendimi sevmek için değil. 
Neymiş derdim, bir anlatayım. Neymişim ne olmuşum bir bakın.
Gençtik o zamanlar. Kanımız kaynıyordu. Hareketliydik. Yerimizde duramazdık. Güzeldim de. Uzun boylu, kara saçlı, kara gözlü, zayıf, buğday tenliydim. Erkekler bana şöyle bir bakar, ardından uzunca bir ıslık çalarlardı. Şöyle bir 'hıh' yapıp omuz silksem de çok hoşuma giderdi. Beğenilirdim. Egom vardı.
Asi bir kızdım. Söz dinlemezdim. Anneme karşı çıkardım. Kapalıydı annem. Namazında niyazındaydı. Eve arkadaşlarım gelirdi. Çok utanırdım. Çünkü hiçbirinin annesi benim annem gibi değildi. Modernlerdi. Küçümserlerdi annemi. Ben de küçümserdim. Kaç defa bağırdım anneme: "Çıkart şu bez parçasını başından" diye. Annem hep yalvarırdı. Yapma etme kuzum diye. Sevmiyordum annemi. Yobazın tekiydi. Namaz kılarken ağlardı hep. Allah'ım yavruma akıl fikir ver, diye. Ama benim aklım gayet yerinde, ne diyor bu kadın ya. 
Küçüklükten eğitimi almıştım ben. Yok namazdı, surelerdi, dualardı falan filan. Ne gerek var bunlara. İnsanın kalbi temiz olduktan sonra. Bir baktım tanrıtanımaz olmuşum. Müslümanlıktan nefret ediyor, beni, özgürlüklerimi kısıtladığını, düşünüyordum.
Sonra bir sevgilim oldu. Aynı kafadandık. Sevgilimin ailesi de benim kafa yapıma uygundu. Tanrıtanımazdık. Alay ederdik. Hani nerde Allah. (Haşa) 
Annem çok çırpındı benim için. Sevgilim ve ailesi tarafından hor görüldü. Ben de bıkmıştım, kurtulmak istiyordum. Annemi ezip geçtim. Ve sevdiceğimle evlendim. Evlenmez olaydım. Her gün içki sigara... Bir de aldatıldığımı öğrenmedim mi? Yediremedim gururuma.
Annem benim yüzümden ölmüştü zaten. Dayanamayıp kalp krizi geçirdi, bir tanem. Şimdi ne çok özlüyorum annemi.
Evet, aldatılmıştım. Sığınacak bir annem yoktu artık. Hiç kimsem yoktu. Yapayalnızdım. Tüm yıllarımı o sarhoş ayıkmaza vermiştim. Yorulmuştum hem de çok.
Küçükken annemin bana anlattıkları geldi aklıma. Allah sana senden daha yakın kızım. Sen ne dersen O işitir. Seni hep görür. Senin tek sığınağın O. Hüngür hüngür ağladım. O vardı, Allah vardı. Hissediyorum. Ellerimi açtım. O'na sığındım. Yalvardım, yakardım. Ben Allah'ıma dua edeyim derken eşime yakalandım. Sen ne yapıyorsun be kadın, dedi. Ben haykırdım: "Doğru yolu buldum" diye. Dövdü. Öyle böyle değil. Attı beni evden.
Şimdi kadın sığınma evinde kalıyorum. Pişmanlıklarımla başbaşayım. Her gün Rabb'ime dua ediyorum. Beni affetsin, diye. Keşke diyorum annemin sözünü dinleseydim Onu bu kadar alaya almasaydım. Bu hallerde olur muydum? Gençliğimi istiyorum. Bir daha aynı hatalara düşmemek için. 
Ey genç, çok geç olmadan döne Rabb'ine. Bu işin yarını yok. Yarın var olacağın ne malum...


Ne yaparsak gençliğimizde. Geleceğimizin veya şu kadar yaşayacağımızın bir garantisi yok. Hem gençliğimizde yaptığımız ibadetle, yaşlılığımızda yaptığımız ibadeti aynı kefeye koyabilir miyiz?
Bu konu üzerinde ayrı bir post düşünüyorum.
Biliyorum gelişi güzel oldu yazı. Ama umarım ki siz mesajımı almışsınızdır..
Sevgilerimle. Allah'a emanetsiniz.

Not: Sanırım anlamışsınızdır. Yazı bana ait. 


Nazik Tpc


9 yorum:

  1. Allah istemeseydi seni hiç doğru yola iletmeyebilirdi.Sen benden daha iyi bilirsin bunları.Elimizdeki her şey için şukretmeliyiz.Hepsi bir sınav sonuçta.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet, herşey Alllah'ın idaresinde. Ama şunu da unutma sen bir kere Allah'a adım atarsan Allah sana bin adım atar ve sana 'Yürü kulum' der. Senin içinden bir şey geçmedikten sonra, inkara devam ettikten sonra Rabb'im zaten seni kendi haline bırakır. Her şey irade meselesi.
      Her şey bir imtihandır. Rabb'imin verdiği de vermediği de. Elbetteki elimizdeki her şeye şükretmeliyiz. Pişman olduktan sonra da hiçbir şey geç değildir. Ama yarın var olup olmayacağımız da düşünmeli, yarınlara ertelememeliyiz. Ne yaparsak genç iken. Çünkü gençlerin nefsi yaşlılara oranla daha kuvvetli, gençler doyumsuz. Eğer biz zaten nefsimize hakim olup, Rabb'imin istediği doğrultuda yolumuzu çizersek ne mutlu bize. Rabb'im doğru yolu bulupta şaşıtanlardan da eylemesin. (Amin)

      Sil
    2. Amin Allah hepimizr nefsimize uymamayı nasip etsin.

      Sil
  2. ANLAR
    Eğer, yeniden başlayabilseydim yaşamaya,
    İkincisinde, daha çok hata yapardım.
    Kusursuz olmaya çalışmaz, sırtüstü yatardım.
    Neşeli olurdum, ilkinde olmadığım kadar,
    Çok az şeyi
    Ciddiyetle yapardım.
    Temizlik sorun bile olmazdı asla.
    Daha çok riske girerdim.
    Seyahat ederdim daha fazla.
    Daha çok güneş doğuşu izler,
    Daha çok dağa tırmanır, daha çok nehirde yüzerdim.
    Görmediğim bir çok yere giderdim.
    Dondurma yerdim doyasıya ve daha az bezelye.
    Gerçek sorunlarım olurdu hayali olanların yerine.
    Yaşamın her anını gerçek ve verimli kılan insanlardandım ben.
    Yeniden başlayabilseydim eğer, yalnız mutlu anlarım olurdu.
    Farkında mısınız bilmem. Yaşam budur zaten.
    Anlar, sadece anlar. Siz de anı yaşayın.
    Hiçbir yere yanında termometre, su, şemsiye ve paraşüt almadan,
    Gitmeyen insanlardandım ben.
    Yeniden başlayabilseydim eğer, hiçbir şey taşımazdım.
    Eğer yeniden başlayabilseydim,
    İlkbaharda pabuçlarımı fırlatır atardım.
    Ve sonbahar bitene kadar yürürdüm çıplak ayaklarla.
    Bilinmeyen yollar keşfeder, güneşin tadına varır,
    Çocuklarla oynardım, bir şansım olsaydı eğer.
    Ama işte 85'indeyim ve biliyorum...
    ÖLÜYORUM...

    Jorge Luis BORGES

    Belki yukarıdaki şiirde dediği gibi yeniden başlamak hayata iyi değildir tabii eğer hala doğruyu anlayamamışsan düşünsene: daha çok günah! Ama iyi ya da kötü, ne farkeder ki zaten gerçeği bulduğun zaman başlarsın GERÇEKTEN yaşamaya

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Şairle bizim düşüncelerimizin ne kadar tezat olduğunu gördüm bıdığım. :)
      Onun anı yaşamasıyla bizim anı yaşamamız arasında dağlar kadar fark var. Biz anı alnımız secdedeyken yaşamayı isteriz. Ama bu zat dondurma yerdim doyası, bezelye bilmem ne. Sen eğer bir pişmanlık yaşıyorsan dinin üzerinde elbette geri dönmek isteyeceksin. Keşke diyeceksin. Ama artık her şey için çok geç. Zevk dünyasında boğulmakta neyin nesi!

      Sil
  3. Çok güzel bir yazı olmuş mesajını gayet etkili ve dokunaklı okuyucularına iletebilmişsin tebrik ederim... Böyle güzel ve başarılı yazılar bekliyorum .. Not kısmında sadece "yazı bana ait" kısmı kalsın gerisini sil.. bu yazıya yakışmıyor... Allah yar ve yardımcın olsun sevgiler canım..
    ◠ ‿ ◠ ❤

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eyvallah ablacığım. Bilmiyorum bana yazdıklarım çok klasik gelmişti. Madem sen yakıştıramadın ben de sildim gitti. :)
      Amin ablacığım.

      Sil
  4. Evet aldık mesajı, Allah razı olsun. Çok hayırlı bir iş bu, ne mutlu fark edene, ettirene...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eyvallah abla. Mesajı alabildiyseniz ne mutlu bana. Yazarken tereddütlüydüm.
      Rabbîm cümlemizden razı olsun.
      Selametle. Allah'a emanetsin. :)

      Sil

Bismillahirrahmânirrahîm.
1- Vel asr
2- İnnel insane le fi husr
3- İllellezıne amenu ve amilus salihati ve tevasav bil hakkı ve tevasav bis sabr
Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın ismiyle.
1- Asra yemin olsun ki,
2- İnsan mutlaka ziyandadır.
3- Ancak iman edenler, salih amel (iyi işler) işleyenler, birbirlerine hakkı tavsiye eden ve sabrı tavsiye edenler bunun dışındadır.

Yanlışlarımızı, kusurlarımızı görürseniz lütfen belli bir üslup içerisinde düzeltin canlar. Sonuçta hatasız kul olmaz.